Bir merdivenden yukarı çıkarken de aşağı inerken de itilirsen bu kötü bir şeydir.
Tibet Atasözü
Uzun, çok uzun zaman önce birbirine komşu iki ülke varmış ve biri diğerinden biraz daha küçükmüş. Daha uzak ve büyük olan ülkenin kralının adı Gezongong, daha küçük olan ülkenin kralının adı ise Drashi’ymiş. Büyük ülkenin kralı, küçük ülkeyi kendisine tabi kılmak istiyordu. “Ama önce,” dedi, “krallarının çok kurnaz ve bilge olup olmadığını görmek istiyorum. Eğer değilse onu fethedebilirim; ama eğer öyleyse, buna kalkışmam.”
Renkleri ve boyları birbirine tıpatıp benzeyen bir kısrak ve bir tay aldı ve kraldan hangisinin kısrak hangisinin tay olduğuna karar vermesini istedi. Önce yöneticiler gelip baktılar, baktılar ve hiçbir şey anlayamadılar.
İçlerinden biri eve gidip karısına durumu anlatınca karısı, “Çok kolay, sana nasıl yapacağını söyleyeyim. Onlar için bir yemlik yap ve içine biraz ot koy. Anne, yiyeceği taya doğru itecektir.” Söylediği gibi de oldu ve böylece kralın ilk bilmecesini yanıtlayabildiler.
Ertesi gün kral iki ucu da aynı şekilde olan bir sopa gönderdi ve hangisinin üst, hangisinin kök olduğunu söylemelerini istedi. Adamların hepsi gelip baktılar ve tekrar baktılar, ama bilemediler. Aynı adam karısına şöyle dedi: “Bu çok kolay, onu suya at, başı önce akıntıya kapılacak ve kökü en son gelecek.” Öyle de yaptılar ve o gün kral için sorun çözüldü.
Daha sonra büyük ülkenin kralı erkek ve dişi iki yılan gönderdi ve bilge adamların hiçbiri onları birbirinden ayıramadı.
Başlarındaki adam yine karısına gitti ve karısı dedi ki, “Bu kolay, bir parça ipek al ve yanlarına koy, dişi bunun güzel ve yumuşak olduğunu düşünecek ve üzerine uzanacak, kıvrılacak ve uyuyacak; ama erkek kaçacak ve uyumayı reddedecek.” Bunu da yaptılar ve her şey kadının söylediği gibi gerçekleşti.
Böylece büyük ülkenin kralı, küçük ülkenin kralıyla savaşmak istemediğine karar verdi, çünkü o çok akıllıydı. Ama küçük kral savaştan kurtulduğunu biliyordu ve baş adamını çağırıp ona herkes başarısız olurken bütün bunları nasıl başardığını sordu.
O da bu işlerden anlamadığını, bu işi karısının yaptığını söyledi. Bunun üzerine kral baş adamın karısını yanına çağırıp ona birçok hediye verdi ve kocasını krallığının başına yönetici yaptı.
