Uzun, çok uzun zaman önce Japonya’da yaşlı bir adam ve karısı yaşardı. Yaşlı adam iyi kalpli, çalışkan bir ihtiyardı ama karısı huysuzdu ve huysuzluğuyla evin tüm huzurunu kaçırıyordu. Sabahtan akşama kadar hep bir şeylerden yakınır, sürekli şikâyet ederdi. Yaşlı adam onun bu huysuzluğuna aldırış etmiyordu. Günün büyük bir bölümünde tarlada çalışıyor ve çocuğu olmadığı için eve geldiğinde oyalanmak için evcil bir serçe besliyordu. Küçük kuşu, sanki kendi çocuğuymuş gibi seviyordu.